“Üniversiteler ile camileri birbirinden ayırmak mümkün değil”…
Bu sözler Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a ait.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları 11. Uluslararası Din Görevlileri Sempozyumu”nun açılışına katılan Erbaş, camilerin özellikle üniversitelerdeki yerinin farklı olduğunu anlattı.
Camianın Arapça karşılığı “üniversite”
İnsanlığın varoluşundan bugüne kadar gelmiş bütün inançlarda mabet olgusunun varlığına işaret eden Erbaş, caminin gittikçe camiayı oluşturduğunu, camianın Arapça karşılığının üniversite olduğunu söyledi.
“‘Üniversitede cami mi olurmuş’ diyen zamanlar yaşadık”
Erbaş, “Üniversitemizin içindeki kampüs camimizin temelinin atılışından açılışına kadar içindeydim. Hele üç sene taş üstüne taş konulmadı, konulamadı. Hele bir dönem yaşadık ki bu caminin yanından geçen bir YÖK başkanı, camiyi göstererek o zamanın rektörüne ‘Bu ne? Derhal yıkın bunu ya da kütüphaneye çevirin, başka şey yaptırın’ dediği zamanları yaşadık. ‘Üniversitede cami mi olurmuş’ diyen zamanlar yaşadık.” dedi.
“Haftada bir beni bir rektörümüz arıyor”
Camileri daha fonksiyonel hale getirebilmek için çalıştıklarını ifade eden Erbaş, “Haftada bir beni bir rektörümüz arıyor; ‘Hocam kampüsümüzde cami yapıyoruz lütfen bize yardım edin.’ Ben de; ‘Allah sizden razı olsun. Siz yeter ki cami yapın biz size yardım ederiz’ diyorum ve ediyoruz da.
“Cami temeli atılmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı”
Elhamdülillah şu anda kampüsünde cami temeli atılmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı. Sizler yoğun derslerden çıktıktan sonra ibadetinizi yaparak, ruhunuzu dinlendirmeye gidiyorsunuz. Sonra namazınızı kılıyorsunuz, elinize bir kitap alıp şöyle duvara doğru yaslanıp kitap okuyorsunuz.” diye konuştu.